Değerli arkadaşlar, dergimizin yayınlanan bu ikinci sayısında da bana yazı yazma imkanı sunan arkadaşlarıma ve özellikle hamallığını yapan,dergiyi çıkaran,hepimizle ayrı ayrı uğraşmak zorunda kalan değerli ve güzel arkadaşım R.Zeynep ÇAKIL’a sizlerin huzurunda teşekkür eder saygılarımı sunarım.

Ben her sayıda kendi belirlediğim bir konuda kişisel yorumlarımı yazmaktayım.Eğer bu yorumlara katkınız,beğeniniz veya eleştiriniz varsa benimle mail ortamında paylaşırsanız çok memnun olurum.

Bu sayıda ,yıllardır farkında olduğum ama üstesinden gelemediğim,mümkün olduğunca da hissettiğim bir konu seçtim.Umarım ilginizi çeker.

İLİŞKİLERİN GÜCÜ

Kamu kurumu ,özel sektör, iş hayatı , özel hayatımızdaki pozisyonlarımızı bazı güçler belirlemektedir.Bu güçlerin başında ilişkilerin gücü gelir.İnsanların bir görev veya mevkiye gelebilmesi bilgi beceri donanımı değil(istisnalar olabilir),ilişkilerinin gücü ile olmaktadır.Biz bu gücü günlük hayatımızda torpil, tanıdıkları var, çevresi geniş,eli her tarafa uzanıyor gibi farklı şekillerde dile getiririz.Uzman,bilgili,donanımlı,yetkin,tecrübeli olmak insanların bir yere gelebilmeleri için tek başına yeterlilik sağlamamakta,hatta etkisi çok az olmaktadır.

Bu güçleri,siyasiler,yöneticiler,patronlar,akrabalar,hemşehirliler,arkadaşlar,yoldaşlar,

dindaşlar,ülküdaşlar, menfaatdaşlar vb. oluşturmaktadır.Bu güçlerin kullanımı kişiden kişiye değişebilmekte olsa da kullanım yöntemleri değişmemektedir.

 İnsanlar yaşamı boyunca çeşitli süreçlerde çok farklı insanlarla tanışır,dostluklar kurar,arkadaşlık yaparlar.Zaman içinde bu ilişkiler insan yaşamını yönlendirmeye ve yönetmeye başlar.Çalıştığınız işyerinde bir pozisyon için fırsat olduğunda bu güçler belirleyici olur.Kariyer planlaması vb çalışmalar bile bu güçlerin etkisi altında gerçekleşir.Hatta askeriye gibi kurumlarda bile terfi bir yere kadar geçerlidir ondan sonra belirleyici olan ilişkilerin gücüdür.Başka bir deyişle organizasyonun üst seviyelerine çıktıkça bu gücün önemi artar.Her kurum için rahatlıkla örneklenebilir.Mesala siyasi partide milletvekili olmak için belirli bir ilişkiler gücüne,bakan olmak için daha fazla bu güce  ihtiyaç vardır.Koltuk sayısı azalıp adaylar arttığında bu güçler etkisini daha üst seviyeye çıkarır.Bir işe girmek için,bir işte yükselmek için,ticari hayatta iş yapabilmek için belirleyici olan şey ilişkilerinizin gücüdür.

İstisnalar hariç sporda, sanatta bile ilişkilerin gücü kendini göstermektedir.Yüzlerce,binlerce sporcu ve sanatçı bulunmaktadır.Örneğin bir sporcunun transferi,milli takıma girmesi vb. durumların yaşanabilmesi için basından,teknik kadrodan,federasyondan,klüp başkan veya yöneticilerden tanıdık ve referansları gerekmektedir(istisnalar hariç).

İnsanlar hayatları boyunca çeşitli vesileler ile bir çok kişi ile tanışır ve onlarla çeşitli dostluk veya arkadaşlık kurarlar.Bu sırada hayat devam eder.Bu ilişkiler çeşitli zamanlarda herhangi bir sebepten dolayı fırsata dönüşüm için insanın önüne çıkar.Bazen tanıdığınız bir temizlik elamanı,bazen bir polis,bazen bir doktor,bazen bir iş adamı,bazen bir bürokrat,bazen bir siyasetçi vb. sizin için çok önemli fayda sağlayabilir.Yani ne zaman birine ihtiyacınız olacağını tahmin edemezsiniz.Sizin mevcut bilginiz, beceriniz,deneyiminiz,dürüstlüğünüz maduriyetiniz hatta size ütopik gelebilir ama paranız bile çoğu kapıları açamaz.

İnsanoğlu hayatı boyunca sadece para kazanmaya odaklanmamalıdır.Halkın en alt kademesinden en üst kademesine kadar dostluklar kurabileceği faaliyetlere katılmalı,bu insanları önemsemeli,menfaata dayalı işbirliklerinden büyük oranda kaçınmalı ve kalıcı ilişkiler geliştirmelidir.Günübirlik menfaat ilişkilerinden kalıcı dostluklar çıkmaz.Menfaat odaklı kurulan ilişkiler menfaat bittiğinde sonlanır.Menfaat ilişkisi dışındaki değerlere sahip çıkıp bunları muhafaza edebilirsek hiç tahmin edilemeyecek kadar dostluklar kurabiliriz.Tabiki menfaatlerde olacak olmalıdırda ancak bu ilşkilerde kesinlikle menfaat öncelikli olmamalıdır.

Bazı ilişkilerde vardır ki sizin elinizde olmayan doğuştan gelen şartlarınıza bağlıdır.Nerede doğduğunuz,hangi dinde doğduğunuz,hangi ırka mensup olduğunuz,kimin çocuğu olduğunuz gibi.Bu şartlar kesinlikle bilgi ve yeteneklerinizin önüne geçmektedir.Bu durum kimi insanları aşırı etkiler,kimilerini de daha az etkiler.Bu durum tamamen yaşadığınız toplumdaki insani değerlerin ne kadar önemsendiği ile doğru orantılıdır.İnsan kavramını öne çıkaramadığımızda diğerleri ön plana çıkar.

İnsanların bunu aşması çok zordur.Hedefi için bunları inkar eden veya gizleyen insanlar,kendisini açıkça ifade eden insanlar muhakkak ki vardır.Çünkü kimlikleri,kökenleri,ırkları en önemli tercih edilebilirlikleridir.Onları kınamak veya küçümsemek doğru olmaz.Çünkü bilgi,beceri yetenekle değil kişisel ilişkilerin gücü ile rekabet edilen bir dünyada yaşıyoruz.

“İNSAN KAVRAMININ ÖNCELİKLİ OLDUĞU İNSAN İLİŞKİLERİ” dileğimle

Saygılar diler,sevgiler sunarım

Hidayet ŞAHİN